19.05.2018 / Çanakkale – Ufuktan yaklaşan bir gemi vardı Samsun limanına. Bu gemi 16 Mayıs günü Galata rıhtımından yola çıkmış, 3 gün içerisinde varılması gereken yere varmıştı. Güvertedekilerin gözlerindeki parıltı kapalı havaya rağmen limanda onları bekleyenler tarafından fark edilebiliyordu. 3 gün süren yolda büyük bir sabır ve ciddiyetle geleceği düşünmüşlerdi. Karaya ayak bastıklarında mavi gözlerindeki ışıkla kendisini hemen fark ettiren bir rütbeli bir subay ve arkasındaki silah arkadaşlarının zihninde karamsarlıktan ve umutsuzluktan eser yoktu. O Mustafa Kemaldi. Bir ışık gibi doğmuştu Samsuna ve ışığını, yaydı bütün yurdu aydınlattı. Öncelikle herkesin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını kutlarız. Dönelim avımıza. Uzun ve neredeyse her disiplin açısından verimsiz geçen kışın son ayları ve ilkbaharın ilk aylarının ardından artık bizim çok özlediğimiz balıklarla tanışma vaktimiz gelmişti. Gerekli canlı yem ve takımlar hazırlandığında saat 7 gibi limandan Kenan Kaptan’ın teknesiyle ayrıldık. Hedefimiz Sinarit veya güzel bir trança tutmaktı. Meraya varmadan yol üzerinde çapariyle 4 istavrit, 1 kalamar ve 1 kolyoz tuttuk. Meraya vardığımızda güneş yükselmişti. Ortalama 45 metrelerdeki meraya ilk başta canlı sübyemizi takıp yolladık. Yemi indirir indirmez canlı sübyeyi küçük balıklar tırtıklamaya başladı. Yemi kontrol etmek için geri çektiğimizde sübyenin kafasından kollarından eser kalmadığını gördük. Merada biraz yukarı ilerleyip takımımıza bu sefer canlı kolyoz takarak avımıza devam ettik. Yine vuruş alamayınca merayı değiştirmeye karar verdik. Yolda giderken durduğumuz bir taşta shore jig takımlarımızla bir hanos kandırmayı başardık. Canlı kalması için oksijen pompalanan kovamızdaki kalamarı ölmeden büyük balık avına devam etmek için vakit kaybetmeden yeni meraya doğru yola koyulduk. Meraya geldiğimizde sırtı çektiğimiz shore jig takımımızın ipi motora takıldığından biraz daha vakit kaybetsek de kalamarı sinarit takımımıza takarak Çanakkale’nin karanlık sularına gönderdik. Fakat takımımız dibe kayaya takıldığından hem büyük balık avına hem sinarit takımımıza hem de kalamarımıza veda etmek zorunda kaldık. Biz de elimizde olan 1 kg civarı karidesle çeşitli taşlarda yemli avı yapmaya karar verdik. Karagözler bizi hiç yalnız bırakmadılar ve akşam yemeğimiz olmaya hak kazandılar. Ağırlıklı olarak karagöz yakaladığımız yemli avımızın sonuna doğru gelen fangri mercan bize güzel bir sürpriz yapmış oldu. Avımızın sonunda aradığımız sinarit ve trançalara yakalayamasak da 4 kocaman istavrit, 9 hanos, 7 karagöz, 1 istakaros ve çok güzel bir fangri mercan yakalamış olduk. Küçük balıkları ait oldukları masmavi derin Ege’nin sularına geri yollamayı da unutmadık. Bu avı gerçekleştirmemizdeki yardımlarından dolayı Kenan Kaptan’a teşekkürler. 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkıp Türk milletinin kurtuluş mücadelesini başlatan Atatürk ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyoruz. Onlar olmasalardı bugün bu sularda özgürce balık tutamazdık. Bu avımıza o önemli insanlara, bizi umudu aşılayan o mavi gözlü büyük adama, Mustafa Kemal Atatürk’e adıyoruz. Oltanız suda, balığınız bol olsun.
Okuma Sarasota 180cm 30-50 lb
Okuma Azores Z-55s
Kendo 8 Örgü 0,23mm + Lineaeffe Take Akashi Ultra Clear Fluorocarbon 0,50mm
Üçlü dip takımı + 200 gram kurşun
Karides







Bu blogdaki popüler yayınlar