28.07.2019 / Kocaeli – Bugün olmaz yarın olur elbet sen kendi yolundan şaşma, demişti bir üstat. Bu av raporu ve tarihe oltayla atılmış bir imza niteliği taşıyan bu av, mevzubahis sözün doğruluğu kanıtlayacak niteliktedir. Özellikle de ağzı olanın konuştuğu, herkesin herkese karışıp, tek bilenin ve doğru bilenin kendisi olduğunu sandığı günümüz dünyasında onlara hadlerini bildirmenin zamanı gelmiştir. Bu av bir milattır. Bu av bir meydan okumadır. En doğrusunu bilmiyorlar ve bildikleri şeyler yanlıştır. Bildiklerini zannettikleri şeyler kulaktan duyma ve gelenek dedikleri kokuşmuş değirmen tarafından öğütülmüştür. Hiyerarşik düzende güçlüye yalakalık yapmanın kendilerini yükseltecek yegâne merdiven olduğunu sananlara karşı bu av bir saldırıdır. Artık korkuttuklarından korkmalarının zamanı gelmiştir. Koydukları yasakları onlara yedirmenin zamanı gelmiştir. Olması gerekeni değil doğru olanın yapılmasının zamanı gelmiştir. Bütün bu düşüncelerle bu ava başlamıştık sıcak bir İzmit sabahında. Güneşin doğuşuyla beraber İstanbul’dan yola çıkmıştık. Mera ise haritadan sadece coğrafya ve önceki deneyimlerimize dayanan tecrübelerimizle seçtiğimiz ilk defa gittiğimiz bir meraydı. Balık tutup tutamayacağımızı bilmiyorduk. Ama doğru olanı yaptığımızı biliyorduk. Sevdiğimiz şeyin peşinden gittiğimizi biliyorduk. Ve hiçbir şeyin bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermeyecektik. Vermedik de. Meraya ulaştığımızda cennet gibi mükemmel güzellikte bir yere geldiğimizi fark ettik. Suyun yüzeyi o kadar durgundu ki gökyüzü suyun yüzeyinden yansıyor bize gökyüzünün içine olta atma şansı veriyordu. Ağaçlar ve kuşlar da bu güzel tabloyu tamamlıyordu. Ava ilk başta nispeten sığ bir merada başladık. Vibrasyon tarzı sahte yemlerle at çek yapıyorduk. Biraz uğraşıp da vuruş alamayınca başka meraya doğru koyulduk. Bu arada hedef balığımız tatlı su levreği ve kasna balığıydı. Kasnadan yana ümidimiz daha düşük olsa da tatlı su levreği yakalayacağımıza inanıyorduk. Bu yüzden LRF takımlarımızı yanımıza almıştık. Özellikle küçük kabuklu, solucan ve balık yavrularıyla beslenen tatlı su levreğine Avrupa’da perch denilmektedir. Özellikle light spin takımlarla sportif avcılığı yapılan bu balığın avını biz de yakala bırak şeklinde gerçekleştirecektik. Tabi merada tatlı su levreği varsa… İkinci gittiğimiz merada bizi ilk gittiğimizden çok daha güzel bir manzara karşıladı. Suyun vadi arasında kayboluşu renklerin kusursuz bir uyumla bir arada ve beraber olması örnek teşkil ediyordu adeta insanoğluna. Tabi başını kaldırıp bakmaya cesaret eden olduğunda. Bütün bu düşüncelerle inançla salladık oltamızı sudaki gökyüzüne doğru. O sırada balıklar oynak yapıyor suyun üzerine zıplıyor ve dalgacıklar oluşturuyorlardı. Daha il atışlarımızı yaparken o büyülü vuruş geldi. Sadece tecrübe, inanç ve sevgi sayesinde gelmişti bu balık. Bu üçgeni korkusuzca savunduğumuzda hayallerimize ulaştığımız kanıtıydı. Oltamızdaydı. Onunla hak ettiğimiz güzel bir mücadelenin ardından balığı kıyıya almayı başardık. Tahmin ettiğimiz gibi bu güzel bir tatlı su levreğiydi. Hızlı bir fotoğraflama faslının ardından ait olduğu yere iade ettik. Ardından mera derin olduğundan kullandığımız sahte yemin 8.5 gramlık bir boy büyüğünü oltamızın ucuna takıp ava devam ettik. Bir önceki sahte yem pembe zebra glow bu sahte yem ise mavi-pembe zebra glow rengindeydi. Ve balıklar ardı ardına gelmeye başladı. Arka arkaya bir sürü güzel tatlı su levreği yakaladık ve hepsini ait oldukları yere geri gönderdik. Kendi boyu kadar olan yeme atlayan bile vardı. Avın devamında artık tatlı su levreğiyle yeterince eğlendiğimizi düşünüp su üstü yemlerle kasna gibi başka balıklara bakmaya karar verdik. Fakat yükselen ve bulutların artık önünü kapayamadığı güneş yüzünden hava çok sıcak olmaya başlamıştı ve bu da zorlayıcı bir etmendi. Su üstü yemimizle at çek yaparken ipimiz de kuşgözü yapıp dolanınca bugünlük bu kadar yeter deyip avı bitirmeye karar verdik. Bu maceramızda 6 tane turuncu yeşil şirin tatlı su levreği yakalayıp ait oldukları yere iade ettik. Bir daha görüşünceye kadar uslu uslu bizi bekleyecekler. Kim ne derse desin biz inandığımız yolda ilerlemeye devam edeceğiz. Önümüze ne engel çıkaracaklarsa çıkarsınlar biz dosdoğru hedefe gideceğiz. Uyarılar ve hükümler ise umrumuzda değil çünkü doğru olanı yaptığımızı biliyoruz. İnandığımız şeyi yapıyoruz. Sevdiğimiz şeyi yapıyoruz. Biz ATP Fishing ‘iz. Oltanız suda balığınız bol olsun.
Okuma V-system 225cm 3-12g
Okuma Ceymar c-25 ( Spool: Okuma Inspira ISX-30b )
Kendo 0.08mm + Powerline Ultra Premium 0,25mm
Savage Gear Vib 4g (Pink Zebra Glow)
Savage Gear Vib 8,5 g (Blue Pink Zebra Glow)