24.11.2019 / Çanakkale  - Bu maceraya doğru ilerlerken, Çanakkale’nin bize bütün bereketini sunan meralarına giderken bir kamyonun arkasında aynen şöyle yazıyordu: “Işıkları söndürdük, bizi görmek isteyen kendini yaksın.”  Ustamız dertliydi anlaşılan. Belki de kendi ışığını kendisi yakması gerekiyordu insanların Karanlıkları aydınlatmak için. Çabalamaları gerekiyordu bir kıvılcım yaratabilmeleri ve onu söndürebilecek olan her türlü su damlasından korumaları gerekiyordu canları pahasına. Biz de artık en sonunda neredeyse 6 ayın ardından sırtı ile balık almak istiyorduk. Sırtı ile balık yakalamayalı neredeyse yarım yıl olmuştu ve bu gidişata bir dur demenin zamanı gelmişti. O gün sabah güneş doğarken limanda Vedat kaptan ile buluştuğumuzda asıl hedefimiz sırtı ile balık yakalamak ardından da yemli takımlarımızla mercan ve diğer taş balıklarına denemekti. Yola çıkıp sırtı suyuna girdiğimizde Vedat abi Rapala Maxrap 13cm Pink Sardine biz de kendi favorimiz olan Rapala Husky Jerk 100mm deep diver ile sırtı çekmeye karar verdik. Bizim rapalamız suyun 3-4 metre altından, ustanın rapalası da suyun 1 metre altından gelecekti. Bu sayede hem yüzeydeki hem de yüzeyin altındaki pelajik balıkların dikkatini çekme fırsatını elde edebilecektik. Rapalalarımızı 40 metre civarı salıp sırtı çekmeye başladık. Altı taşlık merada o büyülü vuruşun gelmesi umuduyla dolaşırken biz de arada kamışımızla jerk hareketleri vererek pelajik balıkların dikkatini çekmeye çalışıyorduk. O anda rapalalarımız birbirine dolaştı ve takımları toplayıp açıp tekrardan suyla buluşturmamız gerekti. Sabah suyundaki o kutsal erken saatleri kaçırdığımızdan iyi bir balık yakalama umudumuz azalmaya başlamıştı ki bir saat daha sırtı yapmaya karar verdik. Güneş ufukta yükselmeye başlamıştı. Rapalalarımızı değiştirmeden inatla sırtı çekmeye devam ettik. Tam merayı boydan boya dolaşıp geri dönecektik ki büyülü vuruş Vedat Kaptan’ın oltasına geldi. Hemen kalamayı kapatıp balığı çekmeye başladı. Biz de oltamızı misinalar üst üste binmesin diye hızlıca çekerken balık bir anda oltasından kurtulmayı başardı. O sırada biz rapalamızı hızlıca çekmekteydik ve çok sağlam bir vuruş aldık. Zaten yarı kapalı olan kalamaya rağmen biraz kalama alan balık yorulunca yavaş yavaş çekmeye başladık ve tekneye yaklaştırdık. Ama daha kepçe çıkarılmamıştı. Hemen kepçeyi bir yerlerden bulup balığı tekneye almayı başardık. Bu muhteşem güzellikte bir sinarit palazıydı. Ortalama bir kilogram civarındaki bu balığı hemen fotoğraflayıp video eşliğinde ait olduğu masmavi denizlere geri yolladık. Hedeflerimizden birine ulaşmıştık, sırtı ile çok güzel bir balık yakalamayı başarmıştık. Şimdi sırada yemli takımlarımızla mercan balıklarını tutmak vardı. Bu sefer avda bize eşlik eden Muzaffer Usta ile birlikte yemli takımlarımıza ayıkladığımız karideslerimizi taktık ve Vedat Usta’nın balık olduğunu düşündüğü bir meraya gelince oltalarımızı salladık. Mercan avımız da çok iyi başladı. Gelen balıklar hem çok iriydi hem de çok güçlü mücadele etmekteydiler. Ardından bir 10 dakika kadar balık kesti ve kimseye balık vurmadı. Tam o sırada dev gibi balık oltamıza vurdu. Kafa vuruşları 50 lb’lik olta kamışımızı sanki bir yay gibi germişti. Açık kalama ile bu kuvvetli balık kalama almaya başladı. Çok heyecanlanmıştık. Tam balığı çekmeye başlayacaktık ki oltadaki gerili bir anda balıkla beraber kayboldu. Kaçan balık büyük olurdu. Oltamızı çektiğimizde takımın ve iğnelerin sapasağlam yerinde olduğunu gördük. Balığı biz kaçırmamıştık. Balık kaçmıştı. Tekrardan görüşene kadar bizi beklesin. Vedat usta bu balığın güzel bir fangri olduğunu tahmin etti, biz balığın nasıl kaçtığını anlamaya çalışırken. Takımları yemleyip belki bir daha denk geliriz umuduyla dibe indirip ava devam ettik fakat güzel pembe mercanlar bu büyük balık yerine oltamızı ziyaret etmeye devam ettiler. Öğlene doğru balık kesti ve biz de ava ara verdik. Öğleden sonra kalan yemlerle başka bir meraya doğru ilerleyip bu meradan da çok iri boyda mercanlar ve karagözler çıkardık. Günün sonunda limana dönerken livarımızda mercanlar ve karagözler, denizde tekrar görüşmek üzere saldığımız sinarit ve kaçan dev balık, yüzümüzde güzel ama yorucu geçen bir avın tatlı gülümsemesi vardı. Avın sonucunda çok güzel bir sinarit ve 30-35 kadar mercan, 3 tane de iri boy karagöz balığı yakalamış olduk. Martı Ali ve Aliye’yi de aşağı dönemeyen hanoslarla doyurmayı unutmadık tabi ki. Bu avın gerçekleşmesindeki emek, çaba ve yardımlarından dolayı başta Vedat Kaptan’a, Muzaffer Abi’ye ve bize merhaba diyen bütün balıklara sonsuz teşekkürler. Oltanız suda, balığınız bol olsun.

Okuma Sarasota 180cm 20-50lb
Okuma Azores Z-55s
Daiwa Cormoran Corastrong 0,25mm + Take Akashi Fluorocarbon 0,50mm
Üçlü dip takımı + Karides
250 gram kurşun






Bu blogdaki popüler yayınlar