30.07.2020 / Çanakkale – Kristal mavisi sulara geri dönerken yeni, yine ve yeniden aklımızda çok özlediğimiz balıklarla buluşmak vardı. Bizi neyin beklediğini bilmiyorduk. Meralarımızın sürpriz ve tahmin edilemez oluşu önceden plan yapmamızı engelliyordu. Tıpkı hayat gibi neyin ne zaman olacağını bilemeyip sadece önlemimizi almak kalıyordu bize. Bu yüzden spin, LRF, shore jig ve jig takımlarımız da dâhil olmak üzere pek çok takımızı yanımıza almıştık. Çok malzeme taşımayı sevmediğimizden her disiplin için sadece hayati derecede önemli olan az ve öz ekipman getirmiştik. Sabahın ilk ışıkları daha denizlerin koyu karanlık maviliğini aydınlatamadan Vedat Kaptan’la limanda buluştuk. Son günlerde iyi geçen çapari avlarından sonra o gün de ağırlıklı olarak çapari balığına bakmaya karar verdik. Bu iş için 20-30 iğneli bir çapari takımı kullanacaktık. Makine olarak güçlü bir baitcasting makine, kamış olarak da hafif atarlı bir jig kamışı kullanacaktık. Meraya vardığımızda balığın balık bulucuda yazması hiç de uzun sürmedi. Dibe yakın gezen kolyoz sürüleri, ekranda arada dikey sütunlar yapan mavilikler olarak gözüküyordu. Daha kırmızı renkte yazan balıklar ise kupes, sardalya gibi pullu balıklardı. Çaparimizi hiç vakit kaybetmeden dibe indirdik. Daha dibe ulaşır ulaşmaz takım hafiflemiş, sanki takım kopmuş gibi bütün ağırlık bir anda kaybolmuştu. Bunun balık olduğunu anlamamız uzun sürmedi ve süratle yukarı çekmeye başladık. Yemi yedikten sonra yukarı yüzen kolyoz balıkları, takımı karıştırmakla kalmaz, çapariyi bir daha kullanılamaz hale de getirebilirdi. Takımı tekneye çektiğimizde korktuğumuzun başımıza geldiğini anladık. Çapari balık doluydu ama boşluk vermeden takımı yukarı çekerken yeterince hızlı davranamamış, balığın takımı dolaştırmasına izin vermiştik. Balıkları iğnelerden çıkarmaya bile uğraşmadan takımın düğümlendiği yeri kesip balıkları olduğu gibi livara attık, çünkü aşağısı balık kaynıyordu ve takımı çözmeye çalışarak vakit kaybetmek o zaman yapmak isteyeceğimiz son şeydi. Çantamızda daha önce Bodrum’daki tirsi avlarımız için aldığımız çapariyi sağlam iğnelerin bulunduğu bedenin hemen altına ilave edip ava devam ettik. Fakat ne yazık ki sürü dağılmıştı. Bir sonraki atışımızda aldığımız balık tek tük olsa da yine de balık almayı başarmıştık. Balıkları yukarı çektikten sonra ek ilavemizle beraber çaparimizde 15 kadar iğne kaldığından dolayı aktarma sistemi yapmıyor, iğneleri yukarı alarak kontrol ediyorduk. Aktarma sistemi ile ilgili detaylı bilgiyi çapari sistemiyle yapmış olduğumuz diğer avlarımızın av hikayelerinde vereceğiz. Ava gözümüz balık bulucuda balığın olabileceği yerlerin arasında gezerek devam ettik. Balık bulucu balığı yazar yazmaz çaparimizi hemen indiriyor, ufak köstekleme hareketleriyle olabildiğince takımın bütün iğnelerini balıkla doldurmaya çalışıp daha sonra yukarı alıyorduk. Tabi bütün bu süreçte tekne rölantide çapariyi attığımız küpeşteye doğru bir dönüş gerçekleştiriyordu. Balık sürülerinin yapacağı muhtemel manevralar için de bu sayede çaparimizi doldurma şansımız oluyordu. Besin piramidinin tam orta yerinde olan yakaladığımız çapari balıkları, her ne kadar avcı predatör balıkların son yıllarda azalan nüfusu nedeniyle nüfuslarını rahatça arttırabilseler de son yıllarda ciddi miktarda azalan uskumru popülasyonu bize yine de dikkatli olmamızı söylüyor. Bu dikkat sadece kontrolsüz ve aşırı avcılık konusunda değil, denizlerin temizliği, deniz taşımacılık ve ticaret yollarının balık göç yollarıyla çakışması ve aşırı deniz trafiği gibi hususlarda da sadece biz insanların yararına değil bütün canlıların yararına olacak şekilde gözden geçirilmelidir. Eğer bütün bu hususlarda da gerekli dikkat ve hassasiyeti gösterirsek, denizlerin dengesine dışardan çomak sokmaz isek, insanoğlu gayet de makul şekilde denizlerdeki besin piramidinin üst kesimlerinde gururla ve acaba dengeyi bozuyor muyum kuşkusu olmadan yer alabilecektir. Yoksa denizlerimiz doğru düzenleme ve uygulamayla mevcut nüfusun besin ihtiyacını karşılayabilecek düzeydedir. Denizlerimizin dipte yüzeye kadar her metresinde çeşit çeşit balığın gezmesi gerekmektedir ve bu zenginliğin oluşmasını sağlamak o denize kıyısı olan uygarlıklarda yaşayan her insanın ve topluluğun temel sorumluluğudur. Bu sorumluluğu yerine getirdikten sonra bu zengin denizden faydalanmak, besin ve hobi ihtiyacını aynı denizden karşılamak yine bu uygarlıklarda yaşayan her bireyin elinden hiçbir şekilde alınamayacak temel bir haktır. Avımızın devamında biraz da yemli yapmaya karar verdik ve mercan meralarında yakaladığımız kolyozlardan kestiğimiz ak yemlerle çeşitli boy ve büyüklüklerde, kırma ve patlakgöz mercanlar yakaladık. Güneş iyice yükseldikten sonra avımızı sonlandırdık. Karaya dönerken livarımızda; uskumru hatta lipari, kolyoz, istavrit, sardalya, kırma mercan, patlakgöz mercan ve denize geri yolladığımız hanosları sayarsak 7 kadar tür vardı. Avımız çok verimli geçmişti ve karaya akşam yemeği için herkese yetecek dolu bir livarla dönmekten dolayı mutluluk duyuyorduk. Bu avın gerçekleşmesindeki emeklerinden dolayı Vedat Kaptan’a ve bize yol boyunca eşlik edip ikramlarımızı geri çevirmeyen martılara sonsuz teşekkürler. Oltanız suda, balığınız bol olsun.
N.S. Rods Kn Lıght Game B-662RR 198cm 30-120gr
Tailwalk Elan Wide Power 71BL
Momoi Jigline Mx 8 0,18mm + Okuma Shotai 0.370mm
Çapari + 300 gram kurşun