23.08.2022 / İstanbul – Bin bir güçlükle planlayıp kendimizi on günlüğüne doğup büyüdüğümüz topraklara attığımızda hemen balığa gitme planları yapmaya başlamıştık. Almanya’nın aksine balığa giderken ne bir evrak doldurmamız ne de balık tutacağımız yer için ödeme yapmamız gerekiyordu. Haritadan bir yer seçip oraya istediğimiz zaman oltalarımızı alıp gidebilecek olmamızın verdiği özgürlüğü ne kadar da özlemiştik. İlk aldığımız haberlere göre palamut boğaza girmiş hatta öncü avcı palamutlar Marmara Denizi’ne yayılmış yer yer oynaklar yapmaya başlamışlardı. Bandırma’dan, Adalar’dan ve Burunbahçe’den palamut haberleri geliyordu. Biz de hemen Hasan Kaptan ile beraber hem istavrit hem de istavritleri sıkıştıran palamutları yakalamayı hedefleyen bir av yapmaya karar verdik. Sabah 4.45 sularında limanda buluştuk. Bir önceki gün Fener’in maçı olduğundan biz limana giderken sokaklar maçın izlerini taşıyordu. Hiç vakit kaybetmeden incecik çok zarif bir hilal eşliğinde avlanacağımız meraya doğru yola koyulduk. Güneş daha yüzünü göstermemiş, 6 aydır burnumuzda tüten, güzeller güzeli, şehirlerin şehri; İstanbul, karanlığın içinde bütün ışıltısı ve zarafetiyle parıldıyordu. O saatte şehir daha uyanmamış ve iki kıtaya puslu bir zarafet çökmüştü. Meraya vardığımızda çaparilerimizi ve takımlarımızı hazırlayıp suyla buluşturduk. Balık bulucu yüzeye yakın yoğun sürüler gösteriyordu. Takımlarımızı dipletmeden ufukta pusun arasında kendini belli etmeye başlayan sabah güneşi eşliğinde ilk istavritlerimizi çekmeye başladık. Güneş yükselirken gelen balıklar da sıklaştı ve çaparilerimizde boş iğne bırakmamaya başladılar. Art arda dolu çapariler çekerken kovamız da dolmaya başladı. İlk kovamızı istavritle güneşin doğuşunu takriben bir saat içinde doldurmuştuk. Ortalama tam dolu bir kova 5 kilo kadar istavrit alıyordu. Aklımızın bir köşesinde uskumru ve palamut balıkları olsa da yine de verimli bir istavrit avı yapıyor olduğumuzdan keyfimiz yerindeydi. Kovamızı livar olarak kullanacağımız buz kabına boşalttık ve kovamızı tekrardan suyla doldurup eski av noktamızın üzerine geri geldik. Orada bir süre daha istavrit avladıktan sonra aradığımız palamutları bulmak üzere mera değiştirdik ve daha aşağıdaki başka bir noktaya geldik. Burada balık bulucuda yazan balık daha dağınıktı. Daha ilk indirişimizde farklı bir vuruş aldık. Çekerken balıklardan birini düşürdük ama diğerini görebilme fırsatına sahip olduk. Palamuttu bu. Biz çaparimizi hayranlıkla toplarken palamut da şovunu yaparak bir kafa darbesiyle zaten ince olan çaparimizden kurtuldu ve biz de arkasından bakakaldık. Kaçan balıkların ardından da yine aşağıda yakalayamadığımız palamutlardan kaçan istavritleri yakalayarak verimli bir istavrit avı yaptık. Sıcak bastığından avı daha fazla uzatmadan öğlene doğru limana doğru yol almaya başladık. Toplam 18,15 kg istavrit yakalayarak sayı olarak en iyi istavrit avımızı gerçekleştirmiş olduk. Bu avın gerçekleşmesindeki emeklerinden dolayı başta Hasan Kaptan’a ve oltamızı ziyaret etmiş olan bütün balıklara sonsuz teşekkürler. Oltanız suda balığınız bol olsun.

 

Daiwa Legalis Oceano 198 cm Max.180g

Okuma Azores Blue-4000

Sea Knight Monster W8 0,23mm (Hi Vis Yellow) + Take Akashi Fluorocarbon 0,50mm

10’lu ince Çapari  + 175 gram Kurşun

 

El oltası

Hafif Gezer Kurşun + 35-40’lı Çapari  + 185 gram kurşun









Bu blogdaki popüler yayınlar