27.05.2023 / Baden Württemberg (Heidelberg) – Uzun bir kışın ardından 15 Mayıs’ta bulunduğumuz bölgede sahte yemle balık avcılığı sezonu açılmış su sıcaklıkları yavaş yavaş yükselmeye başlamıştı. Biz de tabi sezon açılışından itibaren meralarımızı düzenli aralıklarla yoklayarak çok özlediğimiz balıklarla buluşabilmek için her fırsatı değerlendiriyorduk. Balıkçılık açısından verimsiz geçen birkaç haftanın ardından bugün yeni bir merada avlanmaya karar verdik. Spin takımla avlanacaktık. Ava bisikletle gideceğimizden zaten yanımızda fazla olta taşımıyorduk. Az ve öz malzeme kullanarak orta hafif siklet takımlarla at çek yaparak Neckar Nehri’nin tek sahiplerine kavuşmaya çalışacaktık. Olta atmayı planladığımız bölgeye geldiğimizde saat öğleni geçmişti. Normalde avlarımızı güneş doğarken ya da batarken planlasak da yılın bu zamanı su sıcaklılarının henüz av yaptığımız bölgede soğuk olmasından dolayı balıkların artan su sıcaklıklarına müteakip daha aktif olabilecekleri öğlen saatlerinden denemeler yapmaya karar vermiştik. Zorlu araziyi geçip meraya vardık ve otlarımızı hazırlayıp avlanamaya başladık. Suyun üstünde birçok yosun, ot, yaprak gibi biyolojik kir vardı ve her atışta ipimize yapışıyordu. Ayrıca oltalarımız attığımız yerin Neckar Nehri’nin kano ve kürek sporu ile uğraşan insanların rağbet ettiği bir kolu olduğunu anlamamızla hayal kırıklığına uğradık. Her ne kadar motorsuz olsalar da yine de rahatça avlanmamıza engel olabilme ve balıkları rahatsız etme potansiyelleri yüksekti.  Biz de merayı değiştirmeye, nehrin öbür tarafına kadar yürümeye karar verdik. O bölgeye ulaştığımızda güneş arkadan geliyordu ve gölgemiz suya düşüyordu. Biz de gölgemizi bir ağacın önünde durarak perdelemeye çalışarak atışlara başladık. Birkaç saatin ardından tek bir vuruş ya da takip alamayınca avı erken mi bitirsek gibi düşüncelere dalmıştık. Bu arada çok güvendiğimiz yemlerimizden biri olan Spinmad’ı dibe taktırmıştık ve sevgili sahte yemimizden de olmuştuk. Bu moral bozukluğuyla yeni shock leaderı bağlayama bile uğraşmayarak dibe takılma ihtimali nispeten daha az olan Firetiger rengi bir silikonu at çek yapıyorduk. Tam o sırada bir karaltının yemi kıyıya kadar takip ettiğini gördük. Ne olabilirdi ki bu? Füze gibi ince uzun bir gövde yapısı vardı. Sudaktı belki. Bu karaltı bizi kendimize getirdi. Avı erken bitirmek de neymiş, akşama kadar buradaydık bugün! Kendimize gelmiştik resmen o karaltı sayesinde. Olayımız buydu: Avlanmak. Yeniden yeşeren umutlarla ve inançla at çeke devam ettik. Bu arada shock leadersiz avlandığımızı o heyecanla tamamen unutmuştuk. 10-15 dakika kadar sonra yem dibe doğru inerken o büyülü vuruş geldi. O muhteşem canlının kafa atışlarını spin kamışıyla hissetmek müthiş ve tarif edilemez bir duyguydu. Balığı dikkatlice kıyıya doğru çektik ve kepçeyi hazırladık. Türkiye’deki deniz avlarımızdaki o bilinmezliğin heyecanı kapladı içimizi. Hangi türün ziyarete geleceğini asla bilemiyordun. Olayın güzelliği de ordaydı belki; bilinmezliğin ta kendisinde. Balığı kepçelemden önce balık suyun üstüne sıçrayınca gözlerimize inanamadık, bu bir alabalıktı. Neckar Nehri’nin bu bölgesinde 14 gram jighead + 10 cm lik bir silikon yemle shocksuz alabalık avlamıştık. Hem de Heidelberg şehrinde, geçen arabaları görebildiğimiz bir yerde yapmıştık bunu. Alabalık popülasyonunun varlığı avlandığımız suların oksijen seviyesi, biyolojik çeşitliliği ve suyun kalitesi açısından çok önemli bir indikatördü.  Büyük bir mutlulukla balığı fotoğraflayıp akşam tavaya yollamak üzere çantaya yerleştirdik. Avın devamında alabalık avcılığına daha uygun küçük silikon, kaşık ve vibrasyon gibi yemlerle denemeler yapsak da hiçbir sonuç alamadık. Güneş batmadan bir saat kadar önce kilo üstü bir balığın alabalık kaşığını kıyıya kadar takip ettiğini gördük. Bu bize güneş batana kadar atış yapma enerjisi verdi ama ne yazık ki avın sonuna doğru vibrasyon yemimizi de dibe taktık. Ama olsun, giden gitsin; kalanlar bizimdi. Güneş batarken elimizde oltamız, bir yandan dersleri bir yandan lise aşkımızı düşünüyorduk, keyfimiz yerindeydi. Her şey yolundaydı, ilk kez gittiğimiz bir merada başarılı bir av gerçekleştirmiştik. Bizi ziyaret eden alabalığı akşam soğan ve biberle tavada pişirmek üzere bisikletin sepetinde eve kadar götürürken batan güneş bize veda ediyordu.  Ekipman açısından hatırı sayılır bir zayiat verdiğimiz ama Heidelberg şehrinde Neckar Nehri’nin alabalıklarıyla tanıştığımız unutulmaz bir av günü yaşadık. Oltamızı ziyaret eden ve takip eden bütün balıklara sonsuz teşekkürler. Oltanız suda balığınız bol olsun.

Daiwa Lexa Travel-Spin 240cm 15-40g

Daiwa Fuego LT 3000DC

Daiwa J-Braid Chartreuse X8 0,16mm

Jig Head 14 gr + Savage Gear Cannibal Shad 10 cm (Firetiger)

 






Bu blogdaki popüler yayınlar