25.12.2024 – Istanbul /  Uzun bir aradan sonra noel tatilinde geldiğimiz ülkemizde yeniden o çok özlediğimiz balıklara tekrardan buluşmayı iple çekiyorduk. Aslında gelir gelmez daha sıcak sulara Ayvalık -  Cunda taraflarına doğru bir maceraya atılmış ama sportif balıkçılık açısından umduğumuzu pek de bulamamıştık. Akşam vakti güneş battıktan sonra kalamar zokasıyla kalamar ve sübye, silikon Sandeel ile de levrek kovalasak da bize ziyarete gelen bir misafir olmamıştı. Bir de üstüne üstlük çok güvendiğimiz 0.19’luk ip misina kuşgözü yapmış ve 30 metre kadarını kesmek zorunda kalmıştık.  İstanbul’a döndüğümüzde arkadaşlarımızı arayıp balık durumu hakkında haber aldık. Tek tük sarıkanat ve istavrit alınıyordu ama bizim tecrübemizle kış zamanları (Aralık, Ocak, Şubat) zaten bu bölgede pek de verimli geçmiyordu. Yine de bir balıkçıda satılan canlı kırlangıçları görünce heyecanlanmıştık. Bu baya iri kırlangıçları silikon yemlerle kandırmak mümkün olur muydu acaba. Bu soruya yanıt aramak denemeye değer bir uğraştı. Öğleden sonra spin takımlarımızı (artık spin makinasında ne kadar ip kaldıysa) hazırlayıp yola çıktık. İlk başta ulaşılması kolay olan meraya doğru ilerleyip orada denemelere başladık. Savage Gear Sandeel White Flash 12 .5 cm atıyorduk. Bu efsanevi yem yıllardır piyasadaydı ama yine de yavaş aksiyonda belki de bizim rigging şeklimiz yüzünden pek de güzel yüzmediğini fark ettik ve yine Savage Gear marka daha küçük bir silikona geçtik.  Daha önce Trakya’da sudak avında kullandığımız 14 gramlık jigheadlara kombinlediğimiz 8.5 cmlik kırmızı gri bir silikondu bu. Evet, jighead ve silikon boyu biraz uyumsuz olmuş olabilirdi ama ileri atış yapmamız gerekiyordu çünkü balık kış zamanı pek de kıyıya yakın değildi. Pek vuruş alamayınca daha önce balıkçıların olta attığını gördüğümüz iskele tarzı bir meraya gittik. Meraya gittiğimizde yemli takımlarla mezgite atan bir grup balıkçıyla biraz sohbet ettik. O sırada ileri doğru atışlar yaparak silikonu dipte zıplatıyorduk. Derken o çok özlediğimiz büyülü vuruş geldi. Kafa atışlarından ilk başta kırlangıç olduğunu sansak da kıyıya yaklaştırıp parlamasını gördüğümüzde bunun pullu bir balık olduğunu anladık. Aklımızdan “Levrek!”, “Mercan!”, “Mırmır!” gibi birçok düşünce geçerken balık iskeleye doğru çekilince şiddetli bir tepki vererek iskelenin altına doğru kalama boşalttı. İpin iskelenin ayaklarına sürtündüğünü hissedebiliyorduk. Avda çok kısa bir shock leaderı kullanmıştık neredeyse 30 cm kadardı ama anlaşılan işe yaramıştı. Balığı durdurup iskelenin yanındaki taşlık kıyıya doğru çektik ve orada yeni tanıştığımız Metin Abi’nin yardımıyla hemen kepçelemeyi başardık. Bu; sarı yüzgeçleri, çizgili sırtıyla güzelleri güzeli yarım kilo civarı bir mırmırdı. Hedef balığımız olmasa da bu bizi çok mutlu etmişti çünkü o bölgede daha önce yazın LRF tekniğiyle defalarca denemeler yapsak da mırmıra denk gelememiştik. Bir süre daha ava devam etsek de başka vuruş alamayınca ve hava kararınca daha fazla üşümeden avı sonlandırdık ve evin yolunu tuttuk. Oltamıza gelen Mırmır’a ve Metin Abi’ye sonsuz teşekkürler. Oltanız suda balığınız bol olsun.

Savage Gear Salt CCS 260 cm 15-42g

Okuma Ceymar c-40

Savage Gear Silencer 0,19mm + Daiwa Prorex FC Leader 0,36mm

JigHead 14gr + Savage gear LB 3D Fat Minnow T-Tail 7.5cm








Bu blogdaki popüler yayınlar