Kayıtlar

Mart, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
31.03.2025 – İstanbul / Bugün hem bayram tatilinin ikinci günü olmasından hem de arada kendini gösteren güneşten istifade kahvaltıdan sonra gözümüze kestirdiğimiz bazı noktalarda LRF denemeleri yapmaya karar verdik. Küçük bir iskele olan meramıza ulaştığımızda hedefimizde yine dünkü gibi Berkley Gulpları dipte zıplatmak ve dip balıklarıyla tanışmak vardı. Oltamızı hazırlarken yağmur çiseliyordu. 3 gramlık jigheadi kokulu silikonla kombinleyip ipin önüne 0.22 mm monofilament shock leader bağlamıştık. Mera derin olsa da dip az çok gözüküyordu. Parıldayan güneşle beraber orta suda yüzen gümüş balıkları göze çarpıyordu. Silikon yemin ucunun tadına bakmaya çalışan birkaç kaya balığı haricinde ilk yarım saat hiç vuruş olmadı. Derken dipte yüzen kocaman siyah bir karaltılar fark ettik. Bunları ilk başta kefal sansak da kefal olamayacak kadar yassı balıklardı. Vücutları torpido formunda değildi, bunlar mırmır olmalıydı. Dibin 30-40 cm kadar üstünde sürüler halinde geziyorlardı. Bu muhteşem bal...
Resim
30.03.2025 – İstanbul   / Bugün üç aylık aranın ardından nihayet tekrardan Istanbul’a dönebilmiş ve LRF takımlarımızı tuzlu suyla buluşturabilmiştik. Öğleden önce başladığımız avda hedef balıklar lapin balıklarıydı. Her yıl Nisan-Mayıs ayı gibi kıyıya yaklaşan bu tür özellikle LRF yöntemiyle güzel ve heyecan verici avlar vermekteydi. Daha önceki tecrübelerimize dayanarak Berkley Gulp yemlerin Marukyu tarzı yemlerden ilkbaharda özellikle lapin avında etkili olduğunu biliyorduk. Bunun sebebini silikon kokusunun aromasına bağlıyorduk. Marukyu yemleri iştah açıcı besin kokularıyla satılırken Berkley yemleri insan burnuna daha tuhaf gelen farklı bir kokuyla satılmakta. Yani balıklar Marukyu’ya gerçekten karınlarını doyurmak için saldırırken, Berkley gibi yemlere bölgelerini korumak amacıyla veya yemi bir tehdit olarak algıladıkları için saldırıyorlar. Zaten ilkbahar ayları çoğu balık için yumurta dökme zamanı olduğu için söz konusu seçicilik bu hipotezle açıklanabilir. Ava geçecek olurs...
Resim
27.03.2025 – Baden-Württemberg   / Bu av raporu nihayet tanıştığımız Salmo Trutta Fario’nun hikâyesidir. Amerika’da River Trout, Almanya’da Bachforelle olarak anılan bizim sularımızda ise bir akrabası olan kırmızı benekli alabalık (Salmo Trutto Macrostigma) olarak bilinen bu tür başlı başına kendi balıkçılık kültürü olan, sadece iç suların temizliğinin bir göstergesi değil aynı zamanda Avrupa’nın yerel türlerinden biri olarak doğal yaşamın da dengesinin korunduğunun bir indikatörüdür. Bazı balıklar vardır, kendilerine öyle âşık ederler ki insanı, ömrünün sonuna kadar sadece bu balıkların avcılığını yaparak avlanacak balıkçılar ortaya çıkar. Bu yüzden alabalıkçılar, sazancılar, levrekçiler, orkinosçular diye uzmanlar görürüz, çünkü türün sadece kendisinin varlığı etrafında bir balıkçılık kültürü oluşturmaya yeter. Doğal dere Alabalığı da hem sportif balıkçılık hem de besin açısından tatlı su avcılığının en saygı duyulan ve en çok rağbet gören balığıdır. Hatta bu o derecedir ki sadec...
Resim
20.03.2025 – Baden-Württemberg / Martın başındaki avlarımızda tutmuş olduğumuz bütün alabalıklar çoktan sofralarımızı süslemiş ve evde balık bitmiş olduğu için yine eski meramıza doğru bugün bir alabalık avı yolculuğuna çıkmaya karar verdik. Spin sitemiyle avlanacak ve nispeten daha büyük 5-7.5 cm civarı silikon yemler kullanarak daha büyük alabalıkları ve lachsforelleleri hedefleyecektik. Ayrıca burada yerel avcıların kullandığı silikon larva sahtelerine de şans verecektik. Aynı zamanda yanımızda doğal yem olaraktan kurt (maggot) ve toprak solucanı vardı ve fırsat bulursak köstekli sistemle sazana denemeyi planlıyorduk. Hava sıcaklığı mevsim normallerinin çok üzerinde, 16-17 derece olsa da parçalı bulutlu ve rüzgarlı hava daha soğuk hissettiriyordu. Meraya vardık ve otlarımızı hazırladık. Ava 2 gramlık jigheadle kombinlediğimiz silikon larva ile başladık. İlk başlarda pek hareket olmasa da çok geçmeden balıklar yeme beklenen tepkiyi vermeye başladılar ve iri bir gökkuşağı alabalığıyla...
Resim
  09.03.2025 – Baden-Württemberg / Neckar Nehrindeki yemli denemelerimiz son zamanlarda pek verimli geçmediğinden yeni mera arayışlarına yönelmiş, civardaki gölet ve alternatif meraları keşfetmenin yollarını aramaktaydık. Almanya’da balık tutabilmek için sadece balıkçılık ehliyeti (angelschein) yetmediğinden bir de balık tutacak suyun izin kartını almak ya da meranın sahibinden izin almak gerekiyordu. Ki bu o kadar karmaşık bir sistem ki harita üzerinde seçilen çoğu merada avlanmak için izin almak çoğu zaman diplomatik işlemlerden dolayı imkânsıza yakın. Bu yüzden çoğu balıkçı izinlerin nispeten daha kolay alındığı Rhein, Tuna, Neckar gibi büyük nehirleri mera olarak tercih ediyor. Ama bir hafta öncesinden yaptığımız yoğun telefon trafiği neticesinde bugün gittiğimiz merada avlanma iznini almış ve sabah daha güneş doğmadan 6 gibi yola koyulmuştuk. Hava bir önceki günkü gibi gösteriyordu, biz de sıcak olur diye çok kalın giyinmemiştik ama güneş doğana kadar dönerken yanmamak için üş...
Resim
01.03.2025 – Baden-Württemberg / Yeni sezonun açılışını yapmak üzere bugün arkadaşlarla eski alabalık meramızı yoklamaya karar verdik ve birkaç gündür yağan yağmurların ardından nihayet nispeten düzgün bir havada yola koyulduk. Ağaçlar yapraklarını dökmüş yazın dolgun renkleri yerini kahverengi ve grinin boğuk gizemine bırakmıştı. Hava 5 derece civarında ve rüzgarlıydı ama dağlarda alışılmışın aksine pek de kar yoktu. Bu sezon daha önceki denemelerimizde Neckar nehrinde sahte yem yasağı başladığından 3 defa boili 2 defa da larva kurt (maggot) ile şamandıralı takımlar kullanmış ama sonuç alamamıştık. Arık bu gidişata bir son vermenin vakti gelmişti. Meraya vardığımızda takımlarımızı hazırlayıp yeni bir shock leader bağladık. Ardından İstanbul’dayken aldığımız Balzer marka bir alabalık sahtesiyle ava başladık ama sahtenin yüzüşü pek hoşumuza gitmeyince sahteyi küçük metal kaşıkla değiştirip ava devam ettik. Balıklar yaza göre sıcaklıklardan olsa gerek çok daha nazlılardı ama bir o kadar ...