18.09.2025 - Baden-Württemberg / Geçen seferki aspius avlarımızın ardından aynı bölgedeki denemelerimiz sonuç vermeyince yeni meralara yönelmiş keşif gezileri yapmaktaydık. Yine bir akşam bisikletle nehrin aşağı kısımlarında dolaşırken suda büyük kasnaya benzeyen balıklar gördük. Ertesi gün oraya sabahtan gidip spinner ve minik yemlerle denemeler yaptığımızda ne kadar uğraşsak da sonuç alamadık. Balıklar yeme dönüp bakmıyorlardı bile. Bir sonraki gün doğal yemlerle denemeye karar verip kurt ve solucan alıp aynı meraya tekrar geldik ama ne yazık ki balıkların dikkatini çekmeyi yine başaramadık. Havanın kararmasına bir saat kadar süre vardı ve biz de daha da aşağı taraflarda şansımızı denemeye karar verip, 18 gram kurşuna eklediğimiz kösteğe kurt takıp bir ağacın altına salladık oltamızı. Çok geçmeden makine kalama almaya başladı ve balığı yarı açık kalamayla kıyıya doğru çektik. Balık otların arasına girmeye çalışsa da kaldırıp otlarla beraber almayı başardık. Bu güzeller güzeli bir tat...

19.09.2025 - Baden-Württemberg / Yağmurlu havalar gelmeden önceki sonbaharın son güneşli günlerinden biriydi ve biz bugünü bir önceki avda gördüğümüz iri balıkların peşinde geçirmeye karar vermiştik. Yöntem olarak feeder yöntemini kullanacaktık. Takım olarak method feeder sistemi ve spin kamışı ile av yapacaktık. Sabah kahvaltının ardından 11 gibi meraya vardık. Ağaçların arasına sığınarak hem güneşten korunacak hem de balığa karşı görünürlüğümüz azaltacak, gölgelerden atış yapabileceğimiz bir yer seçtik. Burası bir önceki günkü tatlı su levreği yakaladığımız yere 200 metre kadar mesafedeydi. Hedef balığımız almanca adı Nase olan Chondrostoma nasus balıklarıydı. Türkçede farklı yöresel isimlerle anılsa da Karaburun olarak geçmekteydi. Meraya varıp hamurumuzu ıslatıp tahta bir kaşıkla yoğurmaya, method feeder kurşununda durabilecek kıvama getirmeye başladık. Kurşunun arkasına 50 cmlik köstek yapıp iğneye maden kurt takıyorduk. Takımı hazırlayıp suyla buluşturmamızla beraber minik minik ...

12.09.2025 - Baden-Württemberg / İnsanlar da balıklara benzer. Kimisi taş balığıdır hareket etmez pek, gezmeyi, değişikliği sevmez, heyecan aramaz, stabiliteyi sever. Kimisi daha pelajiktir macera arar, kafası eser basar gider uzak diyarlara. Kimisi göç eder sürekli ama aslında aynı yerleri dolaşır durur. Kimisi yer kendisinden küçükleri acımadan boyuna bakmadan lüfer gibi. Kimisi boyuna ve gücüne rağmen yine de küçücük yemlerin peşindedir sazanlar gibi. Kimisi hırçındır bölgesini ailesini korumak için agresiftir. Kimisi dönüp bakmaz arkaya oltadan kurtuldu mu basar gider, bir daha göremezsin. Biz de bir önceki aspius avımızdan sonra bir taş balığı gibi düşünerek aynı merada kış gelene kadar avlanmayı planlamıştık. Ta ki sürekli o merada avlanan hırçın ve agresif başka bir balıkçıyla yollarımız kesişene kadar. Oltamızı adamdan önce biraz önüne attık diye demediğini bırakmamıştı. Ona hiç bulaşmama düşüncesiyle nehrin daha turistik şehir merkezi taraflarında denemeler yapmıştık ama sonuç...

09.09.2025 – Baden-Württemberg / Sevginin nedeni yoktur içinden gelir. Katlanılır kılar hayatı, ona renk katar, ama yetmez bazen eylem gerekir. Sevginin yetmediği günlerden birinin ardından yağmurlu bir havada normalde olduğundan daha erken eve gelmiş sıkılmaktaydık. Kafamızda deli sorular, dönen bin bir türlü senaryo, yaşayıp yaşayamadıklarımız, yaptıklarımız ve yapmadıklarımız birbirleriyle çatışırken hayatta olduğumuzu ve hayatta olduğumuzu hissetmemiz gerektiğini fark ettik. Biz balıktayken hayatta hissediyorduk, öyle bağ kuruyorduk yaşamla. Özgürlüğümüzdü bu bizim, elimizden alamayacakları tek şeydi dünyaları verseler. Hemen hava durumunu kontrol edip parçalı bulutlu bir gün batımı görünce yüzde kırk yağmur uyarısına rağmen ilk otobüsle meraya doğru yola koyulduk. Bu sene Neckar nehrinde 15 kadar deneme yapsak da hatırı sayılır bir balık yakalayamamıştık hiç.   Belki o sefer bu seferdi, hem kendimizle baş başa kalacak hem de bugün gidenlere karşılık hangi balıkların geleceğine...