09.09.2025 – Baden-Württemberg / Sevginin nedeni yoktur içinden gelir. Katlanılır kılar hayatı, ona renk katar, ama yetmez bazen eylem gerekir. Sevginin yetmediği günlerden birinin ardından yağmurlu bir havada normalde olduğundan daha erken eve gelmiş sıkılmaktaydık. Kafamızda deli sorular, dönen bin bir türlü senaryo, yaşayıp yaşayamadıklarımız, yaptıklarımız ve yapmadıklarımız birbirleriyle çatışırken hayatta olduğumuzu ve hayatta olduğumuzu hissetmemiz gerektiğini fark ettik. Biz balıktayken hayatta hissediyorduk, öyle bağ kuruyorduk yaşamla. Özgürlüğümüzdü bu bizim, elimizden alamayacakları tek şeydi dünyaları verseler. Hemen hava durumunu kontrol edip parçalı bulutlu bir gün batımı görünce yüzde kırk yağmur uyarısına rağmen ilk otobüsle meraya doğru yola koyulduk. Bu sene Neckar nehrinde 15 kadar deneme yapsak da hatırı sayılır bir balık yakalayamamıştık hiç.  Belki o sefer bu seferdi, hem kendimizle baş başa kalacak hem de bugün gidenlere karşılık hangi balıkların geleceğine bakacaktık. Hedefimiz rapfen – kocaağız (aspius aspius) ve yayın – wels balıklarıydı. Bölgede iyi avlar yapmış bir arkadaşımız bize rapfen için jigspinner yayın için de silikon kullanmamızı önermişti. Meraya vardığımızda saat 16.30 civarıydı ve yeşil renkli Savage gear marka bir jigspinner ile ava başladık. Bir saat kadar atış yapsak da vuruş olmadı ve daha önce çok yem taktığımız dipteki yapıya yemi taktık. Kurtarmaya çalışırken ip shocktan değil tam tuttuğumuz yerden koptu ve 35-40 metre kadar ipimize veda etmiş olduk. Moral bozmadan hemen kalan ipin ucuna 0.36 fourocarbon bağlayıp ava devam ettik. Av devam etmeliydi, o gün gidenler o kadar önemliydi ki kalbimizde ve hayatımızda, bir balık gelecekse aynı derece unutulmaz bir balık olmalıydı gelen. Karpuz renkli firetiger bir silikon ile ava devam ettik belki bir yayın yakalama umuduyla. Geçmişte başka bir merada devasa bir yayını yine aynı takıma bindirmiştik ama balık canımıza okumuş bütün ipi boşaltıp shocktan kopartmıştı. Daha küçük bir yayın olmasını umuyorduk gelirse çünkü yine öyle devasa bir yayını bu takımla çıkartmak bu akıntıda çok zordu. Silikonla olan atışlarımız da sonuçsuz kalınca yüzeyde gezen balıkların bir benzeri olan 11 cmlik shadow rap aklımıza geldi. Daha önce Bodrumda güzel sarı turna yakalamıştı bu yem burada da iş yapmalıydı. İlla yakalayacaktı, avcı balık bu tarz yemlerle besleniyordu renk olarak, karşılaşmamız sadece an meselesiydi. Derken saat 6’ya doğru güneş bulutların arasından kendini gösterirken o büyülü vuruş geldi. Bu cidden güçlü bir vuruştu ve yakalandığını anlayan balık bize sonsuzluk gibi gelen bir süre kadar kalama aldı. Yorulan balığı çekmek hem balığın cüssesinden dolayı yoğun akıntıda oluşturduğu yüzey alanı hem de bulunduğumuz konum nedeniyle zordu. Hemen bulunduğumuz rıhtımın üzerine tırmanıp yandaki taş iskeleye geçtik. Heyecandan kepçemizin yanımızda olduğunu unutmuştuk. Balık gerçekten iriydi, Neckar nehrinde tuttuğumuz en iri balıktı çıkartabilirsek. Orada güneşlenen insanların arasından geçip balığı misinadan tutup cesaretle iskelenin üzerine çıkarttık. Bu yıllardır hayalini kurduğumuz devasa boyutta bir aspius aspius balığıydı. Türkiye iç sularında oldukça az hatta belki de yok olan ve söylentiye göre eskiden Çıldır gölünde bolca bulunan bu balık Avrupa’nın sportif balıkçılık yönünden en değerli balıklarından bir tanesi ve bizim de hayallerimizi süsleyen bir balıktı. İlk kez yakaladığımız bu türün güzeller güzeli üyesi 3.5 kg civarıydı ve nehirde kendini kamufle etmeye yarayan devasa pullara sahipti. Türünün muhteşem bir örneğiydi. Fotoğraf faslından sonra kendisini ait olduğu yere gönderdik. Avın heyecanı bütün vücudumuzu kaplamış fotoğraflara bakarken gitmeden birkaç atış daha yapmaya karar verdik ve aynı yerden aynı yemle at çek yapmaya başladık. Daha ilk atışta kuvvetli bir balık bindi oltaya. Yine bir aspius olduğunu düşünüp başta sevinirken bir süre sonra yorulmak bilmeyen balığın kuvvetinin farkına vardık. Bu muhtemelen yine 2 metrelik bir yayındı. Dur durak bilmeden 100 metre kadar ipi, altındaki 50 metre dolguyu ve onun altındaki misina dolguyu boşalttı. 10-15 dakikalık mücadelenin ardından balık dolgu ve misinanın arasından kopararak makinamızı ipsiz bıraktı ve ağzında shadow rapimiz, 150 metre ip ve misina ile Neckar neshinin gizemli sularında kayboldu. Gidenler gitmişti kalanlar kalmıştı. Hep böyleydi zaten, bu sefer gitme sırası bizdeydi. Saat 7 gibi eşyalarımızı toplayıp evin yolunu tutarken tekrar hayatta hissediyorduk, mutluyduk, minnettardık.  Bugün unutulmaz bir av yapmış ve 3.5 kg civarı muhteşem bir aspius  (rapfen – kocaağız) yakalamayı başarmıştık. Oltamıza gelen ve gelmeyen bütün balıklara sonsuz teşekkürler. Oltanız suda balığınız bol olsun.

Daiwa Lexa Travel-Spin 240cm 15-40g

Daiwa Fuego LT 3000DC

Daiwa J-Braid Chartreuse X8 0,16mm

Daiwa Prorex Fluorocarbon Leader Super Soft 0,36mm

Rapala Shadow Rap 11 cm, Ghost Shiner








Bu blogdaki popüler yayınlar